GENSED ve Smart Energy Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ ile bir röportaj gerçekleştirdik. Geride bıraktığımız yılın bir GES değerlendirmesini yapan Demirdağ, yeni döneme ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.
Güneş enerjisi sektörü hakkında genel olarak bir değerlendirme alabilir miyiz?
Türkiye’de geçmişi ancak 2014 yılına kadar uzanan güneş enerjisi sektörü, 40 MW kurulu güç ile başlayan yatırımlarını artırarak, büyümesini sürdürüyor. Yaşanan gelişmeler, elde edilen sonuçlar ve yapılan projeksiyonlar ışığında sektörün 2020 yılına iyi bir başlangıç yaptığını söyleyebiliriz. Türkiye güneşte 6 bin megavatlık kapasiteyi yakaladı ve sadece son 3 yıllık dönemde kurulu güç yüzde 72 artış gösterdi.
Geride bıraktığımız yılı nasıl değerlendiriyorsunuz sektör açısından?
Sektör, 2019 yılının ilk yarısında mevcut lisanslı projelerin azalmış olması ve az sayıda lisanslı projenin hayata geçmesi sebebiyle sınırlı büyüdü diyebiliriz. Güneş enerjisi sektörü, yılın ikinci yarısında çatı uygulamalarını kapsayan yeni lisanssız yönetmeliğinin yayınlanması, elektrik tarifelerindeki artışlar ve süresi biten lisanssız projelere ilave 3 aylık süre verilmesi ile hareketlendi. Sektörümüzün beklentisi, güneş enerjisine yatırımların devam ederek, her yıl düzenli olarak 1.5-2 GW arası güneş enerjisi santrali (GES) kurulumunun gerçekleşmesi ve ilerleyen yıllarda da bu kurulum kapasitesinin sürekliliğinin sağlayacak bir pazarın oluşması.
GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ
Sektör alt yapısı ve deneyimi ile 2023’e hazır mı sizce?
Sektörümüz 2017 yılında yakaladığı ivmeyi sürdürüyor. Kasım 2019 itibariyle 5.894 MW’lik kurulu güce ulaşmış durumdayız. Türkiye’nin toplam kurulu gücünün Kasım sonunda 91 bin 269 megavat, toplam elektrik üretiminin 22 milyar 974 milyon 402 bin kilovatsaat olduğu göz önüne alındığında güneş enerjisinin payı; kurulu güçte yüzde 6.45, üretimde ise yüzde 3.31. Türkiye, neredeyse sıfırdan başladığı güneş enerjisi sektöründe şirketlerin, devletin ve diğer tüm paydaşların katkılarıyla büyüyor. Biliyoruz ki daha yolun çok başındayız. Gidecek uzun bir yolumuzun olduğunu söylemek gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın her yıl 1.000 MW, 10 yılda ise toplam 10 bin MW’lık kurulu güç hedefi bulunuyor. Sektörümüz altyapısıyla, deneyimiyle buna hazır, biz bu hedefi yakalayabiliriz.
Türkiye’de güneş enerjisinin elektrik üretimindeki payı nedir?
Güneşin Türkiye’deki toplam elektrik üretimi içindeki payının artmasına yönelik her hamle, ülkemizin refahı açısından gerekli. Yerli ve milli enerji kaynağımız olan güneşe yapılan her yatırım, Türkiye’nin ekonomisini güçlendirecektir. Bunun için yeni kapasiteler açılarak GES yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Mevcut kurulu güç sayesinde Türkiye, ithal doğalgaza harcayacağı 600 milyon dolarlık bütçeyi ekonomisine kattı. Güneş sistemlerinin yaklaşık 30 yıl ömrü olduğu düşünülürse, bu da 18 milyar dolarlık tasarruf edilmesi ve böyle bir meblağın Türkiye bütçesine kazandırılması demek. İşin çok önemli bir boyutu daha var, o da çevre. 1 MW’lık GES, karbon emisyonunu 500 bin ağaca eşit oranda önlüyor.
Önemli olan elde ettiğimiz bu başarının devamlılığının sağlanabilmesi. Türkiye büyük potansiyelinin daha iyi farkına vararak, gökyüzünü görebildiği her yerde, tarım yapılmayan arazilerini, fabrika, mesken, şirket çatılarını ekonomisine dahil ederek kendi güneşinden enerjisini üretmeli.
Sektörün 2020 hedefleri arasında neler var?
Sektörün hızlı bir ivme kazanarak şu ankinden daha iyi bir noktaya gelmesi için bir an önce hayata geçirilmesini beklediğimiz bazı düzenlemeler var. YEKA GES-3 (10 MW’lık parçalar halinde yaklaşık 40 ilde yerli malı kullanım karşılığı 1.000 MW kapasite tahsisi) ihale şartnamesinin çok kısa süre içinde yayınlanmasını bekliyoruz. 2020 yılının ilk yarısı içinde YEKA GES-3, ikinci yarısında YEKA GES-2 (500 MW Şanlıurfa, 200 MW Hatay ve 300 MW Niğde de olmak üzere yerli malı kullanım karşılığı 1.000 MW kapasite tahsisi) ihalelerinin gerçekleşmesi de sektörün önemli beklentileri arasında yer alıyor. 2020 yılı içerisinde Hibrit Yönetmeliği’nin (lisanslı proje sahaları içerisinde yenilenebilir enerjiye dayalı üretim santrallerinin kurulmasına olanak sağlayan düzenleme) yayınlanması, lisanssız çatı uygulamalarında başvurularında yaşanan sıkıntıların giderilmesi ve yatırımcıların ihtiyacına yönelik mevzuatta gerekli düzenlemelerinin yapılması yönünde beklentimiz bulunuyor. Bunların gerçekleşmesi halinde güneş enerjisi sektörünün 2020 yılı içerisinde 1.500 MW GES kurulum hedefine ulaşmasını bekliyoruz. Artan elektrik fiyatları, azalan GES yatırım maliyetleri ve teknolojideki gelişmeler başta çatı uygulamaları olmak üzere GES kurulumlarının her alanda artarak devam edeceğini çok net bir şekilde gösteriyor.
Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (UR-GE) projelerinin sektöre ne tür katkılar sunmasını bekliyorsunuz?
Ticaret Bakanlığı’nın ihracatın arttırılmasına yönelik olarak uyguladığı bir destek olan UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi) Programı kapsamında 20 GENSED üyesinin katılımı ile proje başlatıldı. Desteğin temel amacı, proje grubundaki firmaların ihracat yapmasını sağlamak ve döviz getirici faaliyetlerin arttırılması. Günümüz ekonomik durumu göz önünde bulundurulduğunda, döviz kurlarındaki oynaklık ve yurtiçi pazardaki daralma sektörün yurtdışı pazarlara yönelik çalışmasının önemini açıkça gösteriyor. UR-GE projesinde hem yurtdışındaki fırsatların değerlendirilmesi hem de yeni uluslararası iş birlikleri ile ülkemize döviz girişinin artmasının sağlanması hedeflenmekte olup ülkemizin güneş enerjisi alanındaki deneyimi ve başarısı yurtdışında atılacak adımlarla perçinlenerek sektörün geleceğine önemli katkı sağlayacaktır.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Güneş enerjisi odaklı olarak ilk kez 2020 yılında düzenlenen olan Solar İstanbul Fuarı’nın da sektör beklentilerimiz doğrultusunda gerçekleşmesi hedefliyoruz.
Yıllara Göre Türkiye’nin Güneş Enerjisi Kurulu Gücü |
|
YIL KURULU GÜÇ (MW) |
2014 40 |
2015 249 |
2016 832 |
2017 3.420 |
2018 5.003 |
2019 5.995 |
*Kaynak: TEİAŞ