Connect with us

Etkinlikler

2023’te en ucuz elektrik kaynakları güneş ve rüzgâr olacak

Yayın Tarihi

on

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi ve Bloomberg New Energy Finance’in (BloombergNEF) düzenlediği ‘Türkiye’nin Enerji Dönüşümünde Kısa Vadeli Yatırımları Hızlandırmak için Uzun Vadeli Çözümler’ toplantısı bugün İstanbul’da gerçekleştirildi. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman’ın ev sahipliği yaptığı etkinlikte, gelecek 30 yılda yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye’nin elektrik üretimindeki payı ve etkisi ele alındı, enerji dönüşümündeki gelişmelerin piyasa üzerindeki etkileri tartışıldı.

Toplantıda BloombergNEF’in hazırladığı ‘Türkiye Enerji Piyasasının Uzun Vadeli Görünümü’ raporu, kurumun Avrupa, Ortadoğu & Afrika Politika Analisti Katherine Poseidon tarafından açıklandı. BloombergNEF’in her yıl yayınladığı ve enerji sektörünün küresel ölçekte uzun vadeli ekonomik tahminlerine dayanılarak hazırlanan raporda, uzun vadeli değişimlerin Türkiye’nin elektrik sektöründeki kaynak türlerine etkisine yer veriliyor. Çalışmada, 2050 yılına kadar Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılabilecek yatırımlar ve bunun ekonomik yansımaları inceleniyor.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin ‘Türkiye’de Enerji Dönüşümü: Yatırımlar ve Fırsatlar’ serisinin ikincisi olan etkinliğin açılış konuşmasını yapan Selahattin Hakman, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payının artacağına dikkat çekti. Hakman, “SHURA tarafından yapılan çalışmalarda da Türkiye’nin elektriğinin yüzde 50’sinin rüzgâr, güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanabileceği ortaya konulmuştu. BloombergNEF’in araştırması ise SHURA’nın bulgularını destekliyor ve çıtayı daha da yükseltiyor” dedi.

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın ise, 2018’de ve 2019 Ocak ayında yayınladıkları raporlara değinerek enerji dönüşümünde Türkiye’nin potansiyelini, hangi yatırımlara ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Saygın, Türkiye’nin enerji dönüşümüne hız kazandırması için yapılması gerekenleri şöyle özetledi:

“BloombergNEF’in çalışması önümüzdeki yıllarda güneş ve rüzgâr yatırım maliyetlerindeki düşüşün devam edeceğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin bu düşüş potansiyelinden yararlanması için, başarılı birçok ülke örneğinde olduğu gibi, uzun vadeli planlamayı önceliklendirmesi önemli. Bu planı hayata geçirebilmek için daha güçlü bir düzenleyici çerçeve belirlenmeli. Bu çerçevenin de Türkiye’de enerjinin yarısından fazlasının yenilenebilir kaynaklardan üretilmesi için gereken esnekliği sağlayacak şekilde düzenlenmesi büyük fayda sağlayacak.”

Katherine Poseidon ise şunları söyledi: “BNEF’in Yeni Enerji Görünümü modelinin en düşük maliyetli senaryosuna göre, yenilenebilir enerjideki düşen teknoloji maliyetleri sayesinde 2050’de Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 88’i sıfır karbon emisyonlu kaynaklardan sağlanabilir. 2023’te ise yeni kurulan rüzgâr ve güneş santrallerinden üretilen elektriğin maliyetinin yeni kömür santrallerine göre daha ucuz olabileceğini görüyoruz. Halihazırda ise yeni güneş ve rüzgâr santrali kurmak, kombine doğalgaz çevrim santrallerinin işletiminden daha ucuz.”

Güneş Yatırımları Doğalgazdan Ucuz Olacak

Rapora göre, Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün 2017 ile 2050 yılları arasında iki katına çıkması öngörülüyor. Onshore rüzgâr (yüzde 25) ve güneş (yüzde 25) enerjisi kurulu güçlerinin payının toplam kurulu gücün yarısına denk gelmesi bekleniyor. Rüzgâr ve güneşin kurulu güçteki payı artarken, yatırım maliyetlerindeki düşüşe dikkat çekiliyor. Çalışmada şu bilgilere yer veriliyor:

“Büyük ölçekli güneş santrallerinin seviyelendirilmiş elektrik maliyetlerinde 2018 ile 2050 yılları arasında yüzde 77’lik düşüş öngörülmektedir. Aynı dönemde rüzgâr enerjisinden üretilen elektriğin seviyelendirilmiş maliyetinin yüzde 56 oranında düşeceği beklenmektedir. Aynı zamanda 2020’lerin başından itibaren yeni kurulan güneş ve rüzgâr santrallerinin seviyelendirilmiş enerji maliyetlerinin yeni kurulan kömür ve doğalgaz santrallerine oranla daha ucuz olacağı düşünülmektedir. Analiz ayrıca, 2023 yılında büyük ölçekli güneş enerjisi santrali yatırımlarının mevcut doğalgaz santrallerinin işletmesinden daha ucuz hale geleceğini öngörmektedir.”

Enerji Talebi 30 Yılda İki Katına Çıkacak

2017 yılında Türkiye’nin kurulu gücünün yarısından biraz fazlasının fosil yakıtlarından oluştuğuna dikkat çekilirken, 2050 yılında yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güçteki payının yüzde 68 seviyesine ulaşabileceği vurgulanıyor.

2017 ile 2050 yılları arasında büyüyen ekonomi ve nüfus artışı sebebiyle elektrik talebinin günümüze oranla iki katına çıkmasının (yüzde 126 artması) beklendiği belirtiliyor. 2023 itibarıyla elektrik talebindeki artışa rağmen elektrik sektörünün sera gazı emisyonlarının düşebileceğinin altı çiziliyor.

Sıfır Emisyonlu Elektrik Üretiminin Payı Yüzde 88

Bununla birlikte raporda 2018 ile 2050 yılları arasındaki yeni kurulu güç yatırımının yaklaşık 276 milyar dolar olabileceği belirtiliyor. Ayrıca üretimde yenilenebilir kaynakların payının artmasıyla Türkiye’nin elektrik sisteminde daha fazla esnekliğe ihtiyaç duyulacağının altı çiziliyor. Doğalgaz  santralleri de bu esnekliğe kısmen katkıda bulunabilecek.

Bunun yanında BloombergNEF’in çalışmasından çıkan sonuçlara göre batarya depolama sistemleri gibi gelişmeler esnekliğin artırılmasında rol oynayacak ve toplam elektriğin yüzde 88’inin sera gazı emisyonuna sebep olmayan kaynaklardan üretilmesine imkan verecek.

Etkinlik kapsamında ayrıca SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman, Limak Enerji Grubu CEO’su Birol Ergüven, Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla ve Enerji Ticareti Derneği Kurucu Başkanı ve Başkan Vekili Mustafa Karahan’ın katıldığı ‘Türkiye’nin Uzun Vadeli Enerji Planlaması Nasıl Güçlendirilir ve Yatırım Risklerinin Üstesinden Nasıl Gelinir’ başlıklı oturum düzenlendi. 

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku
Advertisement
Yorum Yap

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Etkinlikler

Sıfır Enerji Bina Mümkün

Yayın Tarihi

on

Yazar

Kullandığımız enerjinin yüzde 70’ini yurt dışından temin eden bir ülke olarak, enerjinin verimli kullanımı hem ülke ve bireysel ekonomimiz hem çevre hem de enerji arz güvenliği özelinde milli güvenlik açısından büyük önem taşıyor. Enerji tasarrufunun yanı sıra yaşadığımız deprem felaketinin ardından yapı sektöründe hızlı bir değişim ve kentsel dönüşüm konuşulurken, sürdürülebilir ve dirençli kentleşmenin Sıfır Enerji Binalar ile nasıl mümkün kılınabileceği 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23’te her açıdan ele alınacak. Zirve bu yıl 26-29 Nisan 2023 tarihlerinde 45. Yapı Fuarı TurkeyBuild İstanbul ile eş zamanlı olarak İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde “Sıfır Enerji Bina Mümkün-ZeroBuild Possible” sloganı ile hibrit olarak gerçekleştirilecek. ZeroBuild Summit’in ana gündemini “Depreme Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar” oluşturacak.

Sıfır Enerji Bina Mümkün

Ülkemizde toplam tüketilen enerjinin %30’undan fazlası sadece binalarda kullanılıyor. Sıfır Enerji Binalar ile enerji verimliliğinin artırılması, fosil yakıt kullanımının minimuma indirilmesi ve aynı anda yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanılmasıyla büyük kazançlar sağlanıyor. Bu nedenle Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen Sıfır Enerji Binalar’a dönüşümü hızlandırmak ve tüm taraflar özelinde kamuoyu oluşturmak amacıyla ZeroBuild Institute tarafından 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi ZeroBuild Summit’23 tüm tarafların katılımı ile gerçekleştiriliyor. Bu yıl 4. kez düzenlenecek zirvede, sahip olduğumuz mimarlık-mühendislik bilgisi ve üretim-sanayi kabiliyetleriyle Sıfır Enerji Binalar’a ulaşmanın aslında hiç de zor olmadığı ortaya konulacak.

Enerji tasarrufu sağlayan, çevreye dost ve afetlere dayanıklı yapılar olarak dikkat çeken, ısıtma, soğutma, aydınlatma ve diğer tüketimleri için çok düşük miktarda enerji ihtiyacı olan ve bu ihtiyacını da tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarından temin eden binalar olarak tanımlanan “Sıfır Enerji Binalar” hem yeni inşaatlarda hem de mevcut konut ve hizmet binalarının yenileme çalışmalarında bir prensip olarak rahatlıkla uygulanabiliyor.

“Sıfır Enerji Bina Mümkün” sloganıyla değişimi başlatmak üzere 4 gün boyunca 16 oturumda 100’e yakın konuşmacıyı bir araya getirecek ZeroBuild Summit’23, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde fiziki olarak gerçekleştirilecek. Zirve aynı zamanda Yapı Fuarı-TurkeyBuild ve ZeroBuild Türkiye YouTube kanallarından canlı olarak da izlenebilecek.

Ülkemizde Sürdürülebilir ve Dirençli Kentleşme Hayal Değil

Zirvenin ana gündemine dair bilgi veren ZeroBuild Summit’23 Direktörü, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz; “ZeroBuild Institute olarak, depremin felaketinin ardından böyle bir kaybın bir daha yaşanmaması için katkı sunmak amacıyla yapı sektörü için düzenlediğimiz ZeroBuild Summit’23’te; akademik ve uygulamacı profesyonellerin bakış açısıyla depreme dayanıklı sıfır enerji bina ilişkisini hem kentsel dönüşüm ve sürdürülebilirlik hem çevrecilik hem de ekonomik açıdan ele alacağız” dedi.

“Kentsel dönüşüm büyük bir fırsat sunuyor, kaynakları doğru kullanmalıyız”

Ülkemizi her açıdan derinden etkileyen deprem felaketinin ardından ülke genelinde önemli bir kentsel dönüşüm sürecinde olduğumuzu vurgulayan Doç. Dr. Gamze Karanfil Kaçmaz, “Birçok bina yeniden yapılacak. Bu binaları yaparken ülkemizin kaynakları gereksiz bir şekilde harcanmasın, fayda odaklı olsun istiyoruz. Bu binaları yeniden yapıyorken Sıfır Enerji Bina formatına uygun olarak inşa edebiliriz. Kentsel dönüşümle yeni yapılacak binaların hem depreme dayanaklı hem de enerji verimli olması sürdürülebilir kentleşmeyi mümkün hale getirecek. Bu nedenle kentsel dönüşümü bu büyük bir fırsat olarak görebiliriz. Yeni binaların Sıfır Enerji Bina veya sıfır enerjiye hazır bina diye tanımladığımız, sıfır enerjiye sonradan da dönüştürülebilecek binalar olarak tasarlanması büyük önem taşıyor” diyerek, hazır inşa edilen yapıların da konut sahipleri tarafından sonradan Sıfır Enerji Bina’ya rahatlıkla dönüştürebileceğini belirtti.

“Sıfır Enerji Binalar’ın afet anında elektriği kesilmeyecek, ısıtma sistemi çalışmaya devam edecek”

Avrupa Birliği’nde 1 Ocak 2021 itibariyle zorunlu hale getirilen ve Türkiye’nin 6 Ekim 2021 tarihi itibariyle Paris Anlaşması’nı imzalayarak 2053’te Net Sıfır Emisyon hedefini kabul etmesiyle, Sıfır Enerji Binalar ülkemizin de eylem planları arasında yer almaya başladı. Ancak hızlı hareket etmemiz gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaçmaz; “Gerek ülkemizin deprem bölgesinde olması gerekse iklim değişikliği etkileri yüzünden, uzmanların da belirttiği gibi deprem, su baskını, sel, yangın, kasırga ve benzeri doğa olayları ile sıklıkla yüzleşeceğiz. Yaşanan her bir afette, insanların kendilerinin ve ailelerinin canlarını emniyete alacakları güvenli kapalı alanlar, yani güvenli binalar aradıklarını görüyoruz. İşte tam bu noktada yapılması gereken şey ‘Mevzuata Uygun, Deprem Dayanıklı Sıfır Enerji Binalar’ inşa etmektir. Çünkü Sıfır Enerji Binalar, kendileri depremde ayakta kalacakları gibi, çevrede afetten zarar görmüş kimseler için güvenli sığınma alanları olarak tasarlanmaktadır.

Sıfır Enerji Binalar, yapı mevzuatına uygun, deprem dayanıklı olarak yapılmış, yenilenebilir enerji kaynaklarından kendi enerjisini kendisi üreten, hatta fazlasını şebekeye satarak gelir getirme potansiyeli olan, deprem anında elektriği kesilmeyecek, ısıtma sistemi çalışmaya devam edecek binalardır. Bu sayede afetten zarar gören diğer insanlar için de ısınabilecekleri, doyabilecekleri ve dinlenebilecekleri güvenli binalardır. Bu bilgiler ışığında 4. Uluslararası Sıfır Enerji Binalar Zirvesi-ZeroBuild Summit’23’te bununla ilgili tüm unsurları konuşacak ve nasıl mümkün olduğunu ortaya koyacağız” dedi.

Sıfır Enerji Binalar’ın Mümkünlüğü Demo Ev ile Ortaya Konacak

Oturumların yanı sıra zirvenin “ZeroBuild Network Zone” alanındaki sergi bölümünde yer alan stantlarda ziyaretçiler, yapılarını daha verimli işletmek ve çevreye olan olumsuz etkilerini minimuma indirebilmek için sunulan çözümleri inceleme fırsatı bulacak, yeni ürün ve teknolojileri inceleyebilecekler. Ayrıca ilgili alana konumlanacak “Sıfır Enerji Bina Demosu” ziyaretçilerin incelemesine sunulacak. Sıfır Enerji Bina kapsamında kullanılan ürün ve sistemler bu Demo Ev üzerinden incelenebilecek.

Bu yıl tüm paydaşlara “Sıfır Enerji Bina Mümkün-ZeroBuild Possible” diyecek olan ZeroBuild Summit’23’e dair tüm bilgilere https://www.summit.zerobuild.org/tr web sitesinden ve sosyal medya hesaplarından ulaşılabilir.

Devamını Oku

Etkinlikler

Enerji dünyasının yenilikleri ödüllendiriliyor, uluslararası ödül için başvurular devam ediyor

Yayın Tarihi

on

Yazar

Enerji dünyasına yeni çözümler, iş modelleri ve teknolojiler sunan Smarter E Yenilik bölümü, enerji sektöründeki öncüleri ve yenilikçileri sektöre katkılarından dolayı ödüllendiriyor. Şirket ve kurumların elektrik ve ısı temini, fotovoltaik, enerji depolama, elektromobilite ve enerji yönetimi alanlarındaki yeniliklerini 17 Mart 2023 tarihine kadar sunabilecekleri etkinlikte, her kategorinin birincisi sırasıyla; The smarter E, Intersolar, ees, Power2Drive AWARD ve EM-Power ödüllerini alacak. Son iki ödül, bu yıl ilk defa verilecek.

2023 elektromobilite yenilikleri alanından ilk Power2Drive Ödülü’nin verildiği yıl olacak. Değişen altyapı, elektrikli araçlar, mobilite hizmetleri, araçla entegre PV’ler ve bataryalar alanlarında yenilikçi ürün, servis ve iş modellerine verilecek ödül ile konseptleri ve teknolojileri akıllı sürdürülebilir geçişe yakın olan firmalar ödüllendirilecek. Enerji ve mobilite sektörlerini akıllıca birleştiren, elektromobiletede kurucu ve öncü görev üstlenen ve geliştirme yapan firmalar bu ödüle hak kazanabilecek.

2023, aynı zamanda EM-Power ödüllerinin de ilk verildiği yıl olacak. Yenilenebilir enerjilerin verimli dağıtımını ve kullanımını destekleyen üstün teknolojiler ve hizmetler, akıllı şebekeler ve mikro şebekeler için akıllı enerji yönetiminin yanı sıra üretici tüketiciler, e-mobilite ve güçten ısıtmaya (P2H) bütünsel bir enerji sistemine entegrasyonu içeren ödülün anahtar konuları arasında şebeke altyapısı, enerji hizmetleri ve operatör modelleri yer alıyor.

The Smarter E Ödülü, yenilenebilir enerjilerin üretimi, kullanımı veya akıllı entegrasyonunda benzersiz projeleri onurlandırıyor. 2022’de bu ödül, Fluence Energy GmbH firmasına ve pilot projeleri Grid Scale BESS’e verildi. Proje, bölgeyi enerji alanında bağımlı olmaktan çıkarmak için Litvanya’nın Vilnius kentinde bir iletim sistemi içinde batarya tabanlı enerji depolama sistemini kapsıyordu. The Smarter E Ödülü alan bir başka proje de Fenecon GmbH’nin, şebekeyi stabilize etmek için birincil dengeleme rezervi sağlamak üzere yeni araba akülerini, elektrikli araçların kullanılmış aküleriyle birleştiren sabit bir depolama sistemi olan Tokai 2 projesiydi. Yenilenebilir Enerji Hizmetleri Merkezi’nin bir projesi olan ve 2022’de de ödül alan Akıllı Güneş Enerjili Sulama Sistemi (SirriS), sensörler için güneş enerjisi sağlıyor.

Intersolar Ödülü, fotovoltaik şirketlerini ve yeniliklerini merkez alıyor. Yüksek verimli hücrelere sahip fotovoltaik modüller, azaltılmış gölgeleme kayıpları, kurşunsuz modüller ve yeniden kullanılabilir taşıma üniteleri, 2022’de Intersolar Ödülü’nün son turuna kalan yeniliklerden sadece birkaçını oluşturuyor. Gamesa Electric, yüksek performanslı Proteus’ları ile tanındı. Büyük güneş enerjisi parkları için PV4700 merkezi invertör, Alpha Pure kurşunsuz fotovoltaik modül için REC Solar ve M10 Solar ekipmanı, güneş pilleri için yenilikçi kiremit matris ara bağlantı sistemiyle bu ödüle hak kazandı.

ees ÖDÜLÜ ise, depolama endüstrisinin yenilikçilik ödülü unvanını taşıyor. Verimli, kapsamlı enerji depolama için çığır açan ürün ve çözümleri onurlandırıyor. Contemporary Amperex Technology (CATL) tarafından sağlanan EnerOne pil depolama sistemi, STABL SI 100 modüler çok seviyeli dönüştürücü STABL Energy ve ikinci ömür araba akülerinden yapılan Voltfang Endüstriyel ticari depolama sisteminin tümü yenilikçi ürünlere örnek oldu ve 2022 yılında ees Ödülü’nü kazandı.

Finalistler ve kazananlar dikkat çekiyor

Şirket ve kurumların yeniliklerini 17 Mart 2023 tarihine kadar sunabilecekleri ödülün başvuruları, sektör uzmanlarından oluşan uluslararası bir jüri heyeti tarafından değerlendirilecek. En önemli değerlendirme kriterleri arasında öncü karakter, yenilikçilik derecesi ve benzersizliğin yanı sıra ekonomik ve çevresel faydalar yer alıyor. Ortaya çıkan kamuoyu ilgisi sayesinde, finalistler ve kazananlar kendilerini rakiplerinden ayıracak ve yeni iş fırsatlarından faydalanabilecek. Ödüller, The smarter E Europe 2023’ün arifesinde, 13 Haziran 2023 tarihinde ICM München’de büyük sahnede verilecek.

Devamını Oku

Etkinlikler

GES’ten Atatürk ve Keban Barajı kadar enerji üretmek mümkün mü?

Yayın Tarihi

on

Yazar

Yenilenebilir ve temiz enerji alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla ezber bozan ÜÇAY Mühendislik, İstanbul Fuar Merkezi (İFM)’nde 12-14 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı’na 121 metrekarelik standıyla katılacak. Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber enerjinin her geçen gün daha önemli hale geldiğini ifade eden ÜÇAY Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “ÜÇAY olarak fuarda ziyaretçilerimize Ar-Ge odaklı projelerimizi sunacağız. Ezber bozmaya devam edeceğiz” dedi.

Alanında 22 yıldır Türkiye lideri olarak hizmet veren ÜÇAY Mühendislik, İstanbul Fuar Merkezi (İFM)’nde 12-14 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilecek Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı’na katılacak. Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı’nın hem Türkiye enerji sektörü hem de kendileri için önemli olduğunu ifade eden ÜÇAY Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, fuara 121 metrekarelik bir alanla katılacaklarını söyledi.

Üçay Mühendislik’in çalışmaları fuarda ziyaretçilerle buluşacak

Katıldıkları fuarlara büyük bir titizlikle hazırlandıklarını ifade eden Eray, “Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber enerjinin önemi bir kez daha ortaya çıktı. Enerjide dışa bağımlı olan sanayi ülkelerinde fabrikalar, ya üretimi azalttı ya da üretimi durdurmak zorunda kaldı. Avrupa’da çeşitli ülkeler enerji krizinden dolayı art arda önlem alarak bu kışı en az hasarla atlatmanın uğraşısı içerisinde… Durum böyle olunca akıllara hep şu soru geliyor: Enerjide dışa bağımlı olmaktan nasıl kurtulabiliriz? ÜÇAY Mühendislik olarak enerji alanındaki çalışmalarımızı, projelerimizi Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı’nda ziyaretçilerimizle buluşturacağız.” dedi.

Kendi enerjimizi kendimiz üretebiliriz

Türkiye’nin çok önemli bir güneşlenme sahasına sahip olduğunun özenle altını çizen ÜÇAY Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “Ülkemiz, bulunduğu coğrafik koşullar göz önüne alındığında çok ciddi bir güneş potansiyeline sahip. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi başta olmak üzere ülkemizin güneş alma süresinin enerji anlamında değerlendirilmesi gerekiyor. ÜÇAY Mühendislik’in Güneş Enerji Santralleri (GES) başta olmak üzere yenilenebilir ve temiz enerji alanındaki çalışmaları ile kendi enerjimizi kendimizin üretmesi mümkün. Enerjisini kendi üreten ülkeler de enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulur. Hani klasik bir söylem vardır ya; ‘enerjiyi yöneten ülkeler geleceği de yönetir’ diye… İşte biz de kendi enerjimizi kendimizin üretmesi ve enerji anlamında dışa bağımlı olmaktan kurtulmamız durumunda Türkiye’nin çok önemli avantaj sağlayacağına inanıyoruz.” ifadesini kullandı.

GES’ten Atatürk ve Keban Barajı kadar enerji üretmek mümkün

ÜÇAY Mühendislik olarak yenilenebilir ve temiz enerji konularında önemli çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Eray, Türkiye’de tahminen 80 milyon metre kare çatı alanı bulunduğunu vurguladı. ÜÇAY Mühendislik Enerji Grup Direktörü İlgin Eray, “Bu kadar alanda günümüz teknolojisindeki güneş enerjisi panellerinin kullanılmasıyla Keban ve Atatürk Barajı’nın ürettiği kadar enerji üretmek mümkün. Enerji tüketiminde binalar en yoğun yerler olarak karşımıza çıkıyor. Binaların kendi ürettiği enerjileri kullanması, enerjide dışa bağımlılığın azalmasına da katkı sağlayacaktır. İklim krizinin etkilerini yoğun olarak görmeye başladığımız günümüzde enerjisini üreten ve karbon emisyonlarının azalmasına katkı sağlayan binalara yönelim de hızla artıyor. ÜÇAY Mühendislik Ar-Ge kadrosu olarak bizler de enerji verimliliği ve temiz enerji üretimi konularında iddialı çalışmalarla ezber bozuyoruz.” dedi.

Üçay Mühendislik’in ‘Zero House’u ezber bozuyor

Ar-GE çalışmaları ile ÜÇAY Mühendislik’in farkını ortaya koyduğuna dikkati çeken Eray son olarak şöyle konuştu: “ÜÇAY’ınmühendisleri tarafından çevreci yaklaşımı ile geliştirilen ZeroHouse’ta hedef; karbon izini nötrlemek. ZeroHouse’ta yapılar için gerekli olan ısıtma, soğutma ve sıcak su ihtiyacı Isı Pompası Sistemleri, Yerden Isıtma Sistemleri ve VRF Sistemlerin kombine edilmesi ile karşılanmaktadır. Elektrikli araçların şarj istasyonu kurulumu da ZeroHouse konseptine entegre edilmiştir. Bu sistemler için gerekli olan elektrik enerjisi güneşten elektrik üretebilen Fotovoltaik Paneller ile sağlanmaktadır. Yenilenebilir Enerji Sistemleri sayesinde fosil yakıtlara bağımlı kalmadan enerji üreten ZeroHouse yapılar, karbon salınımsız bir dünya için de kritik bir konumda bulunmaktadır.”

Devamını Oku

Trendler

Copyright © 2011-2019 Moneta Tanıtım Organizasyon Reklamcılık Yayıncılık Tic. Ltd. Şti. - Canan Business Küçükbakkalköy Mah. Kocasinan Cad. Selvili Sokak No:4 Kat:12 Daire:78 Ataşehir İstanbul - T:0850 885 05 01 - info@monetatanitim.com