Connect with us

Genel

KPMG ve Enerji IQ’nun Türkiye’nin 2021 enerji piyasası karnesini yansıtan raporu yayımlandı

Published

on

KPMG ve Enerji IQ iş birliği ile hazırlanan “Enerji Sektörel Bakış, 2021” raporu Türkiye’nin elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının 2021 yılındaki görünümüne dair önemli bilgilere yer veriliyor. Rapora göre Türkiye’de toplam elektrik tüketiminde %9’luk yıllık büyüme yaşanırken meskenlerde yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3.000 kWh oldu. Doğal gaz talebinin neredeyse tamamının ithalat yoluyla karşılandığının ve en fazla doğal gaz ithal edilen ülkenin Rusya olduğunun belirtildiği rapora göre Türkiye’nin ham petrol stoku, net ithalatı 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde.

Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG ve enerji piyasasına yönelik bilgi ve danışmanlık hizmetleri veren Enerji IQ tarafından ortak hazırlanan, Türkiye’deki enerji sektörünün 2021 yılı görünümünü ortaya koyan “Enerji Sektörel Bakış” raporu yayımlandı. Global ve yerel ekonomik görünümün yanı sıra son küresel gelişmeler ışığında hazırlanan raporda, Türkiye’nin elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının görünümüne dair önemli bilgilere yer veriliyor.
Raporla ilgili değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Lideri Hakan Demirelli, “Enerji sektörünün küresel trendleri ve yerel gündeme ilişkin yorumların yanı sıra Türkiye elektrik, doğal gaz ve akaryakıt piyasalarının geçmiş dönemlerle karşılaştırmalı 2021 yılı analizlerini içeren raporumuz, enerji piyasalarına ilgi duyan herkese bu konularda tek başına yeterli bir kaynak olma özelliği taşıyor” dedi.
KPMG Türkiye Elektrik ve Altyapı Lideri Erman Durmaz ise raporu, “Enerji sektöründeki dijital yenilik, piyasalardaki değişkenlik ve dekarbonizasyon için artan talep ve diğer faktörlerin yönlendirdiği dönüşümü ele alan 2021 yılı enerji sektörü raporumuzun sektördeki tüm oyuncalar için işlerini nasıl ayarlayacaklarını, değişen müşteri taleplerini nasıl karşılayacaklarını ve yeni fırsatlardan nasıl yararlanacaklarını araştırırken yararlanabilecekleri iyi bir kaynak olacağını inanıyorum” şeklinde değerlendirdi.
Enerji piyasasında doğru bilgiye ve güvenilir analize hızlı ulaşmanın artan önemine dikkat çeken Enerji IQ Bilgi Servisleri Genel Müdürü Emre Ertürk de “Enerji piyasasında veriye erişimin önündeki engeller büyük oranda kalktı. Ancak, güvenilir bilgiye ve öngörüye dayanan analizlere duyulan ihtiyaç sürekli artıyor. KPMG ile birlikte hazırladığımız raporun, bu gereksinimi karşılamasını umuyoruz” dedi.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki aylık payı ilk defa 50’ye ulaştı
Rapora göre 2021 yılında Türkiye’nin elektrik üretimi %9 artışla 329 TWh’e ulaştı. Rüzgâr ve güneş santrallerinin elektrik üretiminde payı toplamda %13’e çıkarken, düşük su seviyelerinden dolayı hidroelektrik santrallerin yıllık elektrik üretiminde %29 azalma kaydedildi. Elektrik enerjisi üretiminde hidroelektrik santrallerinin payındaki bu düşüş, doğal gaz santrallerindeki artan üretim ile karşılandı. Güneşe dayalı kurulu güç yıl sonunda 7,9 GW’a ulaşırken, toplam 117 TWh olarak gerçekleşen yenilenebilir üretimin %64’ü Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında faaliyet gösteren santrallerden geldi. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki aylık payı ilk defa Nisan 2021’de %50’ye ulaştı.

Toplam elektrik tüketiminde %9’luk yıllık büyüme yaşandı
Elektrik tüketimindeki yıldan yıla değişim, Türkiye’nin GSYH büyüme oranıyla uyumlu bir şekilde ilerledi. Öte yandan, her yıl artmaya devam eden kişi başı elektrik tüketimi son 10 yıldır kişi başına düşen GSYH’den tamamen ayrışmış göründü. Türkiye’nin toplam elektrik tüketimi, 2021 sonu itibarıyla %9’luk yıllık büyümeyle 327 TWh’e ulaştı. Elektrik tüketiminde sanayi %44 ile başı çekerken, bunu %24’lük eşit pay ile mesken ve ticarethaneler izledi. Aydınlatma ve tarımsal sulama, sırasıyla %2 ve %5 ile elektriğin diğer tüketim alanlarını oluşturdu.

Meskenlerde yıllık elektrik tüketimi yaklaşık 3.000 kWh oldu
Yıl sonu itibarıyla mesken abone sayısı 39 milyona yaklaştı, ticarethane abone sayısı ise 7 milyonu geçti. 2020’nin ikinci yarısındaki azalmaya karşın 2021 yılı abone sayısındaki en yüksek artış hızı %8 ile sanayide oldu ve 87 bini geçti. Ülke genelinde mesken abonesi başına ortalama yıllık elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 3.000 kWh olarak hesaplandı. Güncel serbest tüketici limiti ise yıllık 1.100 kWh olarak belirlendi.

Elektrik üretiminde son beş yılın en yüksek artışı
Elektrik üretimi son beş yılın en yüksek artışı olan yıllık %9’luk büyüme ile 329 TWh olarak gerçekleşti. Elektrik üretiminde doğal gazın payı geçen iki yıla kıyasla arttı ve %33 olarak gerçekleşti. Doğal gaz santrallerini sırasıyla toplam %30 ile ithal kömür ve linyit santralleri ve toplam %17 ile akarsu ve barajlı hidroelektrik santraller izledi. 2021 yılında hidroelektrik santrallerin üretimindeki düşüş, doğal gazdaki artış ile karşılandı.

Enerji üretiminde rüzgâr ve güneş rekor kırdı
Yenilenebilir enerji ile ilgili verilerin de yer aldığı rapora göre, 2021 yılında enerji üretiminde hem rüzgâr hem de güneş rekor kırdı ve üretimde payları sırasıyla %9 ve %4 oldu. Hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal, biyokütle ve güneş santrallerinden gelen toplam yenilenebilir elektrik üretimi 117 TWh ile yıllık üretimin %35’ini sağladı. Yenilenebilir üretimin %64’üne karşılık gelen 74 TWh YEKDEM kapsamında gerçekleşti. YEKDEM katılımında rüzgâr santralleri 25 TWh ile ilk sırada, hidroelektrik santraller ise 22 TWh ile ikinci sırada yer aldı.

Enerji fiyatlarında çok ciddi artışlar görüldü
2021 yılının özellikle son çeyreğinde elektrik piyasa fiyatlarında çok ciddi artışlar yaşandı. Artışın nedenleri arasında kısıtlamaların sona ermesi ile artan talep, kuraklıktan dolayı hidroelektrik santrallerin düşük doluluk oranları, mevsim normalleri üstündeki yaz sıcaklıkları, rekor düzeylere çıkan ithal kömür ve doğal gaz fiyatları ve doğal gaz ithalatında artan spot LNG’nin payı sayılabilir.

Türkiye’de doğal gaz talebinin %99’undan fazlası ithalat yoluyla karşılanıyor
2021 yılı, Türkiye doğal gaz piyasası için de kolay kolay hafızalardan silinmeyecek gelişmelere sahne oldu. Rapora göre Türkiye’nin ortalama yıllık tüketiminin %26’sına karşılık gelen 15,9 milyar m3 miktarlı uzun dönemli doğal gaz kontratlarının geçen yıl içerisinde sona ermeye başlaması, ülkenin doğal gaz arz tercihlerini yeniden belirlemesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Yıllık doğal gaz talebi 60 milyar m3 seviyesine ulaşan Türkiye; Almanya ve İtalya ile birlikte Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak Türkiye’nin doğal gaz üretiminin 2011 – 2021 döneminde ulaştığı 476,82 milyon m3 ortalama miktar, talebin %99’undan fazlasının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor. Türkiye Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olmayı sürdürse de sınırlı doğal gaz üretimi, talebin neredeyse tamamının ithalat yoluyla karşılanmasına neden oluyor.

Türkiye’nin en fazla doğal gaz ithal ettiği ülke Rusya
Türkiye, 2021 yılı içerisinde ithal ettiği 58,70 milyar m3 doğal gazın %44,87’sine karşılık gelen 26,34 milyar m3’ü Rusya Federasyonu’ndan ithal etti. Boru hatları ile gaz ithal edilen İran’ın payı 9,43 milyar m3 ile %16,07 olurken, Azerbaycan’ın payı ise Nisan 2021 döneminde süresi biten 6,6 milyar m3/yıl kontrat nedeniyle 8,82 milyar m3 ile %15,03 oranına geriledi. Azerbaycan’dan ithal edilen doğal gaz miktarı, bu nedenle bir önceki seneye göre 2,73 milyar m3 azaldı.

Türkiye’nin ham petrol stoku, net ithalatı 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde
Doğal gaza benzer şekilde ülkemizin ham petrol ihtiyacının %90’ı da ithalat yoluyla karşılanıyor. Türkiye 2021 yılında 3,4 milyon ton ham petrol üretti. Bu toplam 34,8 milyon ton olan arzın %10’unu oluşturdu. Derlenen aylık bildirimlere göre Türkiye’nin rafinerilerinde tutulan toplam ham petrol stoku, 2021 yılı sonu itibarıyla ülkenin net ithalatını 100 gün karşılamaya yetecek düzeyde.

Türkiye, günlük ham petrol üretimini 2023 yılına kadar %75 oranında artırmayı hedefliyor
Artan ham petrol talebi ve arzda %90 oranında dışa bağımlılık karşısında son yıllarda yeni petrol sahaları için arama çalışmalarını hızlandı. Mevcut kuyuların çoğunun üretim verimi, sahaların ilerleyen yaşı nedeniyle düşüyor. Ancak TPAO, günlük ham petrol üretiminin 2023 yılına kadar %75 oranında artmasını hedefliyor. Bu doğrultuda yeni konvansiyonel olmayan arama faaliyetlerine ek olarak, son yıllarda kamu envanterine katılan iki sismik araştırma ve üç sondaj gemisinden oluşan filoyla Karadeniz ve Akdeniz’de arama faaliyetlerine başlandı. Sakarya sahasındaki derin deniz sondajları sonucunda 2020 yılında Tuna-1 kuyusunda ve 2021 yılında Amasra-1 kuyusunda bulunan doğal gaz rezervleri, açıklanan ilk keşifler oldu.

Akaryakıtta en fazla talep motorinde
Türkiye’de yılda toplam 40 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip beş adet rafineri bulunuyor. Bu rafinerilerin 2021 yılında ürettikleri toplam 26,2 milyon ton akaryakıt, Türkiye’nin 37,4 milyon ton akaryakıt arzının %70’ini oluşturdu. Kalan 11,2 milyon ton ise %81’i motorin olmak üzere ithal edildi. Öte yandan 2021 yılında oluşan toplam talebin %78’i tüketime, %22’i ise ihracata yönelik oldu. Kısıtlamaların kalkmasıyla artan ulaşım faaliyetlerinin de etkisiyle akaryakıt talebi Mart 2021’den itibaren yükseldi. Motorin, 28,8 milyon ton ile toplam yıllık talebin %74’ünü oluşturdu. Bunu 4,7 milyon ton ile benzin ve 3,5 milyon ton ile havacılık yakıtları izledi. Denizcilik yakıtı talebi 1,3 milyon ton iken fuel oil talebi 0,5 milyon ton oldu.

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Continue Reading
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

ASUNIM, dünyanın en büyük güneş enerjisi santralini Suudi Arabistan’da tasarlayıp geliştirecek

Published

on

By

Suudi Arabistan Krallığı; enerjisini 26GWp gücündeki dünyanın en büyük PV santralinden elde edecek. Bu muazzam güçteki güneş enerjisi santralini çöl bölgesinde tasarlayıp tüm saha testlerini yapmak için ise “ASUNIM GROUP” seçildi. ASUNIM Türkiye; konumu, grup şirketleri arasında öne çıkan bölgesel deneyimi ve güçlü referansları ile projede önemli bir rol oynayacak.

ASUNIM’in uzman mühendislik birikimine ilişkin uzun yıllara dayanan geçmişi, çok sayıda uluslararası ödüllü projesi, yüksek bilgi işlem gücüne sahip tasarım bilgisayarları ve engin deneyimi, dünyanın en büyük PV santrali için seçilmesinde büyük rol oynadı. Proje; ön yerleşim ve tasarım, saha değerlendirmesi, 3 boyutlu topografik modelleme, çakma/çekme testleri, kullanılacak ürün ve tedarikçilerin teknik özellikleri ile LCOE çalışmalarını kapsayacak şekilde ASUNIM ve proje ortakları tarafından tasarlanacak. ASUNIM Türkiye’nin de imzası bulunacak olan bu kilometre taşı proje ile Suudi Arabistan Krallığı, petrol üreten bir ülkede bile güneş enerjisinin daha ucuz ve daha sürdürülebilir bir seçenek olduğunu bir kez daha kanıtlamış olacak ve fosil yakıt ayak izini azaltma konusundaki kararlılığını gösterecek.

ASUNIM Yönetim Kurulu Başkanı Umut Gürbüz, “İleri mühendislik hizmetlerimiz, yüksek kaliteli çözümlerimiz, 1.5GW üstünde güçlü global referanslarımız ve hem yetenekli hem de tecrübeli mühendislik ekibimiz sayesinde dünyanın en büyük güneş enerjisi santralini şekillendirmek üzere onlarca şirketin içinden seçilmiş olmaktan çok büyük gurur duyuyoruz. Dünyanın farklı bölgelerindeki ofislerimiz aracılığıyla, uluslararası güneş enerjisi sektöründe ilk olabilecek örnek santralleri başarıyla tamamladık, bu kıymetli referansların ASUNIM adını her geçen gün daha da ileriye götürmesine şahitlik ediyoruz. Türkiye’de tamamladığımız başarılı lisanslı projelerden çatı üzeri GES projelerine; Türkiye’nin en büyük sayılabilecek hibrit projelerinden, Afrika kıtasının en büyük depolama GES projesinde ASUNIM’in imzası var. Şimdi de dünyanın en büyük güneş enerjisi santralinde bir Türk şirketin imzası olacak, bu bizler için gurur ve mutluluk verici. ASUNIM denince akla gelen “güven, ileri teknoloji, yetkin mühendislik” gibi üstünlüklerimizi Suudi Arabistan’da gerçekleştirilecek bu dev projenin başarısı için seferber edeceğiz; birikimimize eklediklerimiz ve edindiğimiz tecrübe ile temiz ve sürdürülebilir enerji adına dev projelere imza atmaya devam edeceğiz” dedi.

ASUNIM’in halihazırda MENA Bölgesi’nde başarı ile tasarlanmış ve uygulanmış sayısız GES projeleri bulunmakta. Pek çok başarılı referans içerisinden; Orascom için yapılan proje kapsamında Cezayir’de 360MWp’lik GES projelendirme çalışması; Güney Sudan’da Elswedy Electric için 20MWp güneş enerjisi ve 35MWh depolama sistemi kurulumu, Mısır’da teknoloji devi Siemens’in tesis çatısına kurulumu tamamlanan 2MWp’lik GES projesi, dünya gıda devi IFFCO için 1.2MWplık çatı GES projesi, Güney Mısır çölünde birçok mikro sulama sistemini içeren 4MW’lik arazi sistemi ve Solar Wadi ortaklığıyla Umman’ın Başkenti Muscat’taki alışveriş merkezleri ve idari binalar etrafına kurulacak 9MWp büyüklüğündeki PV sistemleri ve niceleri ASUNIM’in bölgedeki  güçlü varlığının en büyük göstergeleridir.

Continue Reading

Genel

Milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle korumak: Securitas’la mümkün!

Published

on

By

Yenilenebilir enerji santrallerindeki güvenlik gereksinimleri, büyüyen sektörle beraber artıyor. Özellikle güneş enerjisi santrallerinde, son bir yılda hırsızlık teşebbüslerinde iki kata yakın artış dikkat çekiyor. Santrallere kuruluş maliyetinin sadece binde 5’ini ayırarak, etkin ve ölçülebilir güvenlik hizmeti sunan Securitas, milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle koruyor.

2023 yılında sadece enerji segmentine 1 milyon dolar teknoloji yatırımı yapan Securitas Türkiye, sektörün ihtiyacına göre mobil güvenlik kabini, güneş enerjili sonar gibi özel çözümler üretmeye devam ediyor. Güvenlikte enerji sektörünün pazar lideri olan Securitas Türkiye, 140 enerji santralinde 1000 güvenlik görevlisiyle hizmet veriyor. Enerji pazarında 2023’te %20 büyüyen firma, bu büyümeyi öz tüketim modelli enerji üretim santralleri ve YEKA projeleri ile 2024’te de sürdürmeyi hedefliyor.

Düzenlenen basın toplantısında Securitas Türkiye’nin enerji sektöründeki çalışmaları, teknoloji yatırımları ve yeni çözümleri hakkında bilgiler paylaşan Securitas Türkiye Enerji Segment Lideri Ünsal Kütaruk, milyon dolarlık yatırımları minimum güvenlik maliyetiyle korumanın mümkün olduğunu söylüyor.

Yapay zeka ile verileri bilgiye dönüştürerek ölçülebilir güvenlik 

Securitas’ın enerji sektöründe global bir tecrübesi bulunduğunun altını çizen Kütaruk, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada çok sayıda enerji santralini koruyoruz.  Bu kapsamda topladığımız verileri analiz ederek öngörülebilir güvenlik çözümleri sunuyoruz. Örneğin belli günlerde, belli bölgelerde hırsızlık olayları artıyorsa, o döneme özgü ekstra güvenlik önlemleri alınabilir” diyor.

İnşaat ve işletme dönemlerinde farklı çözümler

Santrallerdeki ihtiyacın dönemsel, bölgesel ve daha birçok faktöre bağlı olarak farklılıklar gösterdiğine değinen Ünsal Kütaruk, “Enerji güvenliğinde güvenlik projeleri inşaat ve işletme olarak iki farklı yönden değerlendirilir.  İnşaat döneminde en önemli risk hırsızlık olurken, işletme döneminde ağırlıklı olarak bölgeye izinsiz girilmesi ve projeye zarar verme üzerine odaklanılır.  Bu konulara özel güvenlik çözümleri planlanır. Buna paralel olarak projelerde kullanılan sistemlerde değişir.  İnşaat döneminde mobil ve ihtiyaca göre güneş enerjili kamera gibi çözümler kullanılırken, işletme döneminde hibrit çözümlere yönelmek daha efektif olur.  Her proje diğerinden farklıdır, aynı ilçe içerisindeki iki santralin bile farklı güvenlik ihtiyaçları olabilir.  Bu ihtiyaçlar belirlenirken, iklim, coğrafi konum, sosyal çevre, istihdam koşulları gibi pek çok etken dikkate alınır” ifadelerini kullanıyor.

En etkin güvenlik çözümleri için projeye inşaat aşamasındayken dahil olmak gerektiğine vurgu yapan Kütaruk, “Bu hem gereksiz teknoloji yatırımlarını engeller hem de etkin güvenlik sağlar. Özetle güvenlik hizmeti, proje planlanırken alınmalıdır.  Henüz yatırım aşamasındayken yapılan risk analizine göre akıllı, video analiz özellikli kameraları, radar sistemlerini, alarm sistemlerini içeren hibrit güvenlik teknoloji yatırımı projelendirilebilir. Bunların yanı sıra santral montajı ile birlikte devreye alınarak uzaktan izleme merkezi tarafından 7/24 güvenliği sağlanan etkin bir güvenlik çözümü oluşturularak kontrol hizmetleri ile de güvenlik çözümü takip edilerek raporlamalar yapılabilir” açıklamasında bulunuyor.

Sürdürülebilir güvenlik çözümleri

Güvenlikte sürdürülebilirlik ve kesintisizlik kavramlarına değinen Kütaruk, “Sürdürülebilirlik güvenlik çözümlerimiz için de önemli bir yer tutuyor. Güneş enerjisinden yararlanarak sunduğumuz radar ve kamera sistemlerimiz işletmelerin karbon ayak izinin azaltılmasına katkı sağlıyor. Mobil çözümlerimiz ile güvenlik ihtiyacının arttığı dönemlerde sistemlerimizi destekleyerek, minimum maliyetle maksimum çözümler sunuyoruz. İstanbul ve Ankara’daki uzaktan izleme merkezlerimiz birbirini yedekledikleri için deprem gibi doğal afetlerde kesintisiz güvenlik hizmeti sunmaya devam edebilmekteyiz” diye konuşuyor.

Yapay zeka destekli ‘radar teknolojisi’  

Securitas Türkiye olarak son dönemde etkin kullandıkları çözümlerden birinin de radar teknolojisi olduğunu belirten Kütaruk, güvenlik risklerinin bulunduğu alana kurulan radar sistemiyle 60 ve 90 metreye kadar 180 derece görüş açısıyla riskin yaklaşmadan tespit edildiğini, üzerinde yer alan kamera ile otomatik olarak riske doğru yönlendirildiğini, mesafe ve açının radar sistemine göre değiştiğini dile getiriyor. Bu sistemde güvenlik altına alınmış belirlenen alana giren insan veya araçlar radar sensöru ile tespit ediliyor. Alana otomatik olarak yönlenen kamera sistemi ile güvenlik ihlali doğrulanıyor ve Securitas Uzaktan İzleme Merkezi tarafından gereken müdahale yapılıyor.  Yaklaşan tehlikenin türü (insan ya da araç vb..) yapay zeka yardımıyla tespit ediliyor.

Radar teknoloji hakkında bilgiler aktaran Securitas Türkiye Enerji Segment Lideri Kütaruk, şu ifadeleri kullanıyor: “İhtiyaca göre güneş enerjisiyle de çalışan radar sistemlerimiz özellikle geniş ve merkezden uzak santrallerde büyük avantaj sağlamaktadır. Bu sistemler elektrik enerjisinin bulunmadığı geniş ve düz operasyon sahalarında, belirlenen hat sınırları içerisindeki alanın korunması için özel olarak geliştirilmiştir. Solar panellerin ürettiği elektrik enerjisi sistemde depolanır. Sistem tam dolu durumda iken kapalı hava koşullarında dahi 2 gün çalışmaya devam eder. 7/24 faaliyet gösteren Securitas Alarm ve Uzaktan İzleme Merkezimiz ile entegre çalışan bu özel teknoloji, olası ihlallerde yine sisteme dahil IP hoparlör aracılığı sesli uyarı yapabilmekte ve yüksek oranda caydırıcılık sağlanmaktadır. Santralin konum, coğrafya, tesis türü gibi özelliklerini dikkate alarak video analiz özellikli kamera sistemleri, radar sistemleri, alarm sistemleri teknoloji çözümlerimiz ihtiyaca göre optimum maliyetle hibrit bir model olarak uygulanmaktadır.  Sunduğumuz tüm teknolojik çözümlerin Securitas Alarm ve Uzaktan İzleme Merkezimiz ile koordineli olarak yürütülmesi güvenlik hizmetinin etkisini artırarak aynı zamanda sunulan çözümü optimize etmekte ve maliyetlerde tasarruf sağlanmaktadır.”

Continue Reading

Genel

Smart, ilk sürdürülebilirlik raporunu ve strateji belgesini paylaştı: ‘2040 Net Zero’ya emin adımlarla ilerliyor

Published

on

By

Yatırımlarıyla güneş teknolojilerinde küresel bir marka haline gelen Smart Güneş Teknolojileri, 2023-2027 dönemini kapsayan Strateji Belgesi ve 2022 yılı için hazırladığı ilk Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyu ile paylaştı. 2022 yılında panel üretiminden kaynaklanan karbon emisyonunu I-REC sertifikası ile sıfırlayan, bunun yanı sıra Sürdürülebilirlik Komitesi kuran ve ‘2040 Net Zero’ hedeflerine emin adımlarla ilerleyen Smart, ‘Net Sıfır’a çok daha erken bir tarihte ulaşmayı planlıyor. 2022 yılında Gebze ve Dilovası’nda yer alan tesisleriyle toplam üretim miktarını 585.250 adet panele çıkaran firma, 2023 yılı içerisinde devreye alacağı ve yeni yatırımlarının devam ettiği Aliağa FV Hücre ve Panel Entegre Üretim Tesisi ile 2024 yılı 4. çeyreği itibarıyla yıllık güneş paneli üretim kapasitesini 2.9 GW’a, hücre üretim kapasitesini 2 GW’a yükseltmeyi hedefliyor.

2022 yılı için hazırlanan ilk Sürdürülebilirlik Raporu ve 2023-2027 dönemini kapsayan Strateji Belgesi’ni 5 Eylül 2023 tarihinde düzenlenen lansman toplantısında kamuoyu ile paylaşan Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, “Smart Güneş Teknolojileri olarak 2014 yılında güneş enerjisi sektöründe faaliyetlerimize başladık. 2017 yılında Gebze’de ilk güneş paneli üretim tesisimizi faaliyete geçirdik. O zamandan bu yana sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da önde gelen güneş teknolojisi firmalarından biri haline geldik. 2022 yılı ise, halka arzımızı gerçekleştirdiğimiz ve BIST 50 şirketleri arasına girdiğimiz yıl oldu “dedi.

Şirketin, sürdürülebilirliği yönetim yaklaşımının merkezine konumlandırdığını vurgulayan Demirdağ, “Sürdürülebilirlik, bizim için sadece bir kavram değil, yönetim yaklaşımımızın merkezinde yer alıyor. İnsan, toplum ve çevreyi odağımıza alarak, dünya çapında enerjinin daha temiz bir şekilde üretilebilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ışığında, toplumsal cinsiyet eşitliği, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme gibi konulara özel önem veriyoruz” açıklamasında bulundu.

2023-2027 Strateji Belgesi sunumunda Smart’ın yatırım yol haritasını paylaşan Demirdağ, “Pandemi, tedarik zinciri ve dijitalleşme gibi konulara odaklanmamızı sağlarken; Rusya-Ukrayna savaşı ve buna karşılık Avrupa Birliği’nin enerji arz güvenliğini sağlamak için açıkladığı Yeşil Mutabakat Sanayi Planı ve ABD senatosu tarafından enflasyonla mücadele kapsamında ülkenin yenilenebilir enerji üretim potansiyelini artırmayı amaçlayan Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) gibi gelişmeler, sürdürülebilir büyüme ve yatırım stratejilerimizi oluştururken göz önüne aldığımız önemli hususlar arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Bugünün kaynaklarını gelecek nesillere aktarabilme yeteneği olan sürdürülebilirlik kavramının enerji bağımsızlığı ve iklim adaleti için öneminin bilincinde olan, Çevresel Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) çalışmalarına 2022 yılında başlayan Smart Güneş Teknolojileri, 1 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2022 dönemine ilişkin sürdürülebilirlik faaliyetlerini ve bu faaliyetlere ilişkin performans detaylarını içeren Küresel Raporlama Girişimi (GRI) uyumlu ilk sürdürülebilirlik raporunu, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde paylaştı.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan (SKA); 5-Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, 7-Erişilebilir ve Temiz Enerji, 8-İnsana Yakışık İş ve Ekonomik Büyüme, 9-Sanayi Yenilikçilik ve Altyapı, 11-Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar ve 13-İklim Eylemi ile direkt ilişkili konularda çalışmalara devam eden Smart Güneş Teknolojileri, projelerini bu amaçlara uyumlu bir şekilde geliştiriyor.

Sürdürülebilirlik hedefleri ve stratejik planları kapsamında, Türkiye’nin yeni yüzyılında daha yeşil ve kalkınmış bir geleceğe ulaşabilmek için yeşil hidrojen konusunda da çalışmalar yapan Smart Güneş Teknolojileri, Solargize markası altında yeşil enerjili elektrikli araç şarj istasyonları kurulum çalışmalarına devam ediyor.

Enerji dönüşümünün lider oyuncusu olmayı hedefleyen şirketin sürdürülebilirlik raporu ve strateji belgesine https://www.smartsolar.com.tr/yatirimci-iliskileri.html bağlantısından ulaşılabiliyor.

Continue Reading

Trendler